Hikayemiz
Bir yaz akşamını hayal edin… Bütün gün güneşle ve denizle yıkanmışsınız, tatlı bir yorgunluk var üzerinizde. Bilirsiniz yaz günleri bitmek bilmez; güneş batmaya yakın yeni bir gün başlar sanki. Böyle bir günün akşamında, tüm sevdiklerimiz bir sofranın etrafına toplanmış, herkesin sevgiden gözleri ışıldıyor. Gülüşmeler, unutulmayan anılar, kucaklaşmalar…
Bu hayale sığındım hep. Böyle sofraların, böyle kucaklaşmaların hayalini kurdum. Kelime anlamı “yanan, tutuşturan” olan Efruze’yi de işte böyle bir hayale ortak etmek istedim. Ben bunu düşlerken sevdiklerimi yanıma kattım. Kocaman olduk. Büyüdükçe büyüdük. Ailemle Cunda’ya ilk ayak bastığımda işte burası dedim, güzel insanların gülüşmeleri bu adada yankılansın istedim. Bazen bir şarkıda bazen bir şiir dizesinde çıktı karşıma Efruze… Bundan sonra ailemle birlikte ardıma bakmadan koştum; Cunda evim oldu, Efruze de en huzurlu sığınağım. Sevdikçe çoğalan, yaşadıkça güzelleşen kalabalık oldukça keyfinden şarkılar fısıldayan sığınak: Efruze.
Bizim hikayemiz hiç bitmeyecek. Adımını Efruze’ye atan her güzel insan bu hikayeyi sürdürecek. Denizine, ağacına, bahçesindeki bir kuşa hatırasını bırakacak. Burası sizin eviniz, gelin Efruze’yle siz de kucaklaşın.
Melike Salman Eren